Türkiye’de milyonlarca asgari ücretli, emekli ve kamu çalışanı, yükselen enflasyon ve ekonomik belirsizliklerin giderek ağırlaşan etkileri altında yaşam mücadelesi veriyor. Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, 2025 yılı için öngörülen %25’lik maaş artışının yetersiz kaldığını ve milyonlarca emekçinin temel geçim sıkıntılarıyla baş başa bırakıldığını vurguladı. Akarken, toplumun en kırılgan kesimlerinin birlikte hareket ederek sesini yükseltme çağrısında bulundu.
Çalışma Bakanı Mehmet Şimşek’in 2025 yılı için %25 oranında maaş artışı planladığını hatırlatan Akarken, bu artışın gerçek enflasyon oranları dikkate alınmadan yapılmasının milyonlarca vatandaşı açlık sınırına sürükleme riskini taşıdığını belirtti. “Tüm kamu çalışanları, asgari ücretliler ve emekliler, gerçek enflasyon oranları göz önünde bulundurularak bir düzenleme yapılmasını bekliyor” diyen Akarken, sosyal adalet ilkesinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
“Yetersiz Olan Maaş Artışları Şimdi İki Katına Çıkıyor”
Maaşların gerçek enflasyon yerine tahmini enflasyon oranlarına göre artırılmasının ekonomik gerçekliklerle örtüşmediğini söyleyen Akarken, hükümetin asgari ücretliler, emekliler ve kamu çalışanlarının yaşam standartlarını düşürdüğünü savundu. “2024 yılı için enflasyon oranının %50’ye yaklaşması beklenirken maaşlara yalnızca gelecekteki enflasyon tahminleri üzerinden zam yapılması ekonomik gerçeklerle uyuşmamaktadır. TÜİK verilerinin bile eksik yansıtıldığını düşündüğümüz bu ortamda, enflasyonun gerçek oranlarına göre bir zam yapılması zorunludur” şeklinde konuşan Akarken, maaşları baskı altına alarak enflasyonu düşürme çabasının temel geçim sıkıntılarını daha da derinleştirdiğini belirtti.
Yeni Yönetmelikler Tepki Çekiyor
Kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücretle geçinen kesimler, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerin aleyhlerine olduğunu dile getiriyor. Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, Resmi Gazete’de yayımlanan bu düzenlemelere karşı çıkarak, kamudaki emekçilerin sosyal haklarında gerilemelere yol açan yeni yönetmeliklerin kabul edilemez olduğunu ifade etti:
“Önceki yıllarda söz verilen ek gösterge düzenlemesi ve kaldırılması beklenen yardımcı hizmetler sınıfı gibi hususlar hâlâ çözüme kavuşmuş değil. Emekçilerin vergilendirme sisteminde adalet sağlanması konusunda ise ciddi eksiklikler mevcut.”
Sağlık alanında yaşanan atama sorunlarına da değinen Akarken, “Dışarıda atama bekleyen milyonlarca genç sağlık çalışanı, TUS sonuçlarına göre tercih yapmak için nerede daha iyi eğitim alırım, nerede daha az şiddete uğrarım, nereye gitsem yurtdışına gitmek istemem diyen hekimler, sağlık yönetimi ve sağlık kurumları işletmeciliği mezunları, görev tanımları bile yapılmamış atanamayan mezun grupları… Ülkemizde sağlık eğitim sistemi dahil birçok alanda mağduriyetler ve belirsizlikler büyümektedir” dedi.
“Birlikte Ses Vermenin Zamanı”
Özlem Akarken, tüm emekçileri, asgari ücretlileri, emeklileri ve kamu çalışanlarını dayanışma içinde olmaya çağırarak, ekonomik sıkıntılar altında ezilmek istemediklerini ve haklarını talep ettiklerini belirtti. “Hep birlikte ses vermenin zamanı geldi! Enflasyonun gerçek oranı üzerinden adil bir ücret düzenlemesi yapılmalı ve emekçilerin sesleri duyulmalıdır. Emek, alın teri ve adalet bu toplumun temel değerleridir ve bizler de bu değerlerin korunması için mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek kamuoyunu bu haklı mücadelede yanlarında olmaya davet etti.